Orduspor yönetim kurulu üyesi olarak sizi yakinen tanıyoruz. Okurlarımız için kendinizden biraz daha bahseder misiniz?1970 Ordu doğumluyum. İlk, orta ve lise tahsilimi Ordu’da tamamladım. Bilkent Üniversitesi Turizm ve Otelcilik bölümü mezunuyum. Tahsil hayatımı tamamladıktan sonra Ordu’da aile işletmemiz olan Çebi Fındık Entegre Sanayi’nde iş hayatıma başladım.Fındık, inşaat ve sigorta adı altında Çebi Grup olarak birçok alanda ti- cari faaliyet göstermektesiniz. Ticari hayatınızın gelişim sürecinden bahseder misiniz?1930 yılında kurulan ilk fındık fabrikası ile ticari hayatına başlamış olan bir
aile işletmesiyiz. En son teknoloji ile donatılmış bugünkü modern tesislerinde 3.Kuşak yönetimi ile ticari faaliyetine devam etmektedir. 82 yıldır kesintisiz olarak hizmet vermekte olan ve bu özelliği nedeniyle Türk fındık ticaretin-de faaliyet gösteren en köklü müesseseyiz. Ana iştigal konumuz olan fındığın haricinde, sigorta alanında da hizmet vermekteyiz. Şu anda Ak Sigorta ve Axa Sigorta’nın yetkili acentesiyiz.Ordu’daki gayrimenkul yatırımlarımızla ülkemizin bilinen markalarından; Migros, Defacto, Kompedan, U.S. Polo, Pierre Cardin, Atos, A 101 ve Özsüt firmaları ile kar ortağı veya kiraya veren konumundayız.Sektör manasında şehrimize kazandırmayı planladığınız yatırımlar, projeler var mı? İlerleyen dönemdeki hedeflerinizden bahseder misiniz?Fındık fabrikasındaki yükümün azaldığını söyleyebilirim. Sağ olsun kardeşim Ali Çebi fabrikadaki yükü- mün %90’nını benden aldı. Ben sadece müşterilerden sorumluyum.
Bu bağlamda kurumsallaşma adına kulübümüzün gelecek dönemlerdeki hedefleri nelerdir?Yönetim kurulu olarak amacımız ve hedeflerimiz ilk olarak şehri, konuşulmuş ve vaat edilmiş hedeflere yöneltebilecek projelerle, şehrin dinamiklerini harekete geçirip bir araya getirmektir. Kulübü bu yüksek hedeflere ulaşabilecek ve bunu başarabilecek standarda ulaştırmaktır. Orduspor’da yönetimdeki insanların da şehirde yaşayan dinamiklerin de güçleri bellidir.Biz bu güçlerimizi birleştirdiğimiz zaman o hedeflenen başarılara ulaşabiliriz.Orduspor’un başarısı ve gösterilen hedefler, insanların bu oluşuma ver- dikleri destek ölçüsündedir. Herkes takımına gücü kadar destek vermek zorundadır, bu bizim vatandaşlık göre- vimizdir. Biz bunu yapalım ki başarıyı da başarısızlığı da beraber paylaşalım. Bu bağlamda herkesin takıma sahip çıkmalarını istiyoruz.Ordupor yeni yönetimle birlik- te sürekli bir gelişim süre- cinde. Bu gelişim sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?Aslında Orduspor’da geçtiğimiz 3 senede de bir çok şey yapılmıştır. İşin yapısını bilen ve dışarıdan da bakan bir insan olarak şöyle bir tespitte bulunabilirim; Orduspor karanlık bir odadaydı ve oradan bu yönetim tarafından çıkartıldı ve ileriye hedefler koyan, bu hedefleri başaran, bu hedefleri de başarırken hakikaten eser bırakarak, projeler üreterek gelen bir yönetim ve kulüp vardır. Hepimizin bildiği gibi Sayın Nedim Türkmen göreve talip olmadan önce Orduspor o zamanki Vali Yardımcımız tarafından yönetilen bir kulüptü.Tüm bu süreçten ve takımı bu borcun içinden alıp 26 yıl sonra Süper Lig’e çıkartmış olan bu yönetimin hakkını teslim edip, teşekkür edelim. Ancak kamuoyunda hala Ordu’nun ger- ekli desteği, görmesi gereken çevreler tarafından gördüğüne inanmıyorum. Bunun iki tarafının da dengelerine bakarak, olayı her yönüyle inceleyip,bu gerçekleri tespit edip, sorgulamamız lazım.Son olarak Orduspor taraftarına vecamiamıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?Öncelikle bu röportaj için teşekkürlerimi sunuyorum. Görevimiz üç yıl boyunca Ordupor’a layıkıyla hizmet etmektir. Hedeflerimiz ortada ve bu hedeflere ulaşmak için taraftara çok ihtiyacımız var. Bu hedeflere yürürken iyi günlerimiz de olacak kötü günlerimizde. Bizden desteklerini esirgemesinler ve inansınlar ki başkanıyla, yönetimiyle, hocasıyla, oyuncularıyla, şehir içi dinamikleriyle, taraftarıyla bir bütün olduğumuz sürece bu şehir ve takım tüm zorlukların üstesinden gelebilecek ve özlenen başarılara ulaşabilecek güçtedir.“Son olarak Orduspor’un Süper Lig’de olmasının kıymetini bilelim. Çözüm odaklı olup, Ordupor için gerekli desteği verelim.” (Portre Dergisi 2013 sayısından)
aile işletmesiyiz. En son teknoloji ile donatılmış bugünkü modern tesislerinde 3.Kuşak yönetimi ile ticari faaliyetine devam etmektedir. 82 yıldır kesintisiz olarak hizmet vermekte olan ve bu özelliği nedeniyle Türk fındık ticaretin-de faaliyet gösteren en köklü müesseseyiz. Ana iştigal konumuz olan fındığın haricinde, sigorta alanında da hizmet vermekteyiz. Şu anda Ak Sigorta ve Axa Sigorta’nın yetkili acentesiyiz.Ordu’daki gayrimenkul yatırımlarımızla ülkemizin bilinen markalarından; Migros, Defacto, Kompedan, U.S. Polo, Pierre Cardin, Atos, A 101 ve Özsüt firmaları ile kar ortağı veya kiraya veren konumundayız.Sektör manasında şehrimize kazandırmayı planladığınız yatırımlar, projeler var mı? İlerleyen dönemdeki hedeflerinizden bahseder misiniz?Fındık fabrikasındaki yükümün azaldığını söyleyebilirim. Sağ olsun kardeşim Ali Çebi fabrikadaki yükü- mün %90’nını benden aldı. Ben sadece müşterilerden sorumluyum.
Fındıkla ilgili bu sene bizim yoğun bir yapılanma ve yatırım senemiz.
Fındıktaki doğal kırıcılıkla ilgili neredeyse son noktayı yakaladık. En son lazer hatlarını kurduk, dört alanda ISO belgeleriyle şu anda fındık kırma fabrikaları içinde en donanımlı fabrikaya sahip olduğumuzu söyleyebilirim.Ayrıca inşaatı başlamış olan bir entegre yatırımımız var. Kısmetse önümüzdeki sezon fındığın türevleri olan; kavrulmuş, kıyılmış, un, püre hatlarıyla da fındığın entegrecilik yani sanayicilik ayağına da kavuşmuş olacağız. Bu anlamda artık müessesemiz 12 aylık bir iş temposuna ulaşacak. Bütün makineyatırımlarımız tamamlandı, yaklaşık 1200 metrekare alanda 1 milyon Euro’luk bir yatırıma girdik. Allah bizi utandırmazsa bu yatırımımızı tamamla- maya çalışacağız.Şehir içindeki binaya gelecek olursak oraya aslında 5 yıldızlı bir otel yapmayı planlamıştık ama daha sonra bundan çeşitli sebeplerden ötürü vazgeçildi ve bir bekleme sürecine girildi. Bu süreçte bize bir çok teklif geldi. Boyner, Tepe- home binaya talip oldu.Birçok ulusal firma ya kiracı ya da kar ortaklı bizimle iş birliği içine girmek istediler. Ama bizim kafamızda başka projeler olduğu için bu tekliflere olumlu yaklaşmadık. Fakat daha sonra bize gelen teklif Ordu’ya 500’ü garanti ilerleyen süreçte de 1.000 kişilik bir istihdam sağlayacağı için bu öneriye çok olumlu yaklaştık.Biraz öncede söylediğim gibi o binayla ilgili çok farklı düşüncelerimiz vardı ama bu istihdama vesile olmamız hem kendim hem de ailem adına bizi son derece mutlu etmiştir.Spor hayatınızda ne kadar yer kaplıyor? Yoğun temponuzda spora yer ayırabiliyor musunuz?Spor hayatımda hep var oldu ancak sizin de söylediğiniz gibi süregelen bu yoğun tempoda fazla zaman ayıramamakla beraber her sabah 6’da yürüyüş yapmaya çalışıyorum. Karadeniz’in en güzel sahiline sahip olan bir şehirde yaşıyoruz. Sahilde yürürken, deniz ve Boztepe bana huzur veriyor. Elimden geldiğince aksatmamaya çalışıyorum bu yürüyüşleri.Gelelim Ordusporumuz’a... Geçen dönem yapılan seçimde yönetim kuruluna dahil oldunuz. Bu süreç nasıl gelişti? Önceden de bir yönetici gibi her zaman Orduspor’un yanındaydınız. Nasıl bir sorumluluk? Ne gibi farklılıklar var?Nedim Bey’in üç yıllık görev süresinin bitmesinden sonra yeni bir başkanlık süreci yaşandı ve bir kongre kararı alındı. Bunu üç yıllık görev süresini tamamlamış başkan ve yönetim kurulu ile birlikte 26 yıllık bir aradan sonra takımını şehrini Süper Lig’de tem-sil etmiş bir kulübün başkanı olarak bundan sonraki hedefleri ve projelerini açıkladıktan sonra kongre üyelerin- den yetki talebinde bulundu. Bu yeni yönetimde de sağ olsun kendisi benim de bulunmamı istedi. Bende hiç te- reddüt etmeden projeleri dinledikten sonra görevi kabul ettim. Orduspor hepimizin üstünde bir şemsiyedir ve bu sorumluluğu layıkıyla yerine getirmeye çalışıyoruz.Başkanımız Nedim Türkmen göreve geldiğinden itibaren kurumsallaşma adına önemli çalışmalar yapılıyor. Yapılmaya da devam edilmekte...Bu bağlamda kurumsallaşma adına kulübümüzün gelecek dönemlerdeki hedefleri nelerdir?Yönetim kurulu olarak amacımız ve hedeflerimiz ilk olarak şehri, konuşulmuş ve vaat edilmiş hedeflere yöneltebilecek projelerle, şehrin dinamiklerini harekete geçirip bir araya getirmektir. Kulübü bu yüksek hedeflere ulaşabilecek ve bunu başarabilecek standarda ulaştırmaktır. Orduspor’da yönetimdeki insanların da şehirde yaşayan dinamiklerin de güçleri bellidir.Biz bu güçlerimizi birleştirdiğimiz zaman o hedeflenen başarılara ulaşabiliriz.Orduspor’un başarısı ve gösterilen hedefler, insanların bu oluşuma ver- dikleri destek ölçüsündedir. Herkes takımına gücü kadar destek vermek zorundadır, bu bizim vatandaşlık göre- vimizdir. Biz bunu yapalım ki başarıyı da başarısızlığı da beraber paylaşalım. Bu bağlamda herkesin takıma sahip çıkmalarını istiyoruz.Ordupor yeni yönetimle birlik- te sürekli bir gelişim süre- cinde. Bu gelişim sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?Aslında Orduspor’da geçtiğimiz 3 senede de bir çok şey yapılmıştır. İşin yapısını bilen ve dışarıdan da bakan bir insan olarak şöyle bir tespitte bulunabilirim; Orduspor karanlık bir odadaydı ve oradan bu yönetim tarafından çıkartıldı ve ileriye hedefler koyan, bu hedefleri başaran, bu hedefleri de başarırken hakikaten eser bırakarak, projeler üreterek gelen bir yönetim ve kulüp vardır. Hepimizin bildiği gibi Sayın Nedim Türkmen göreve talip olmadan önce Orduspor o zamanki Vali Yardımcımız tarafından yönetilen bir kulüptü.Tüm bu süreçten ve takımı bu borcun içinden alıp 26 yıl sonra Süper Lig’e çıkartmış olan bu yönetimin hakkını teslim edip, teşekkür edelim. Ancak kamuoyunda hala Ordu’nun ger- ekli desteği, görmesi gereken çevreler tarafından gördüğüne inanmıyorum. Bunun iki tarafının da dengelerine bakarak, olayı her yönüyle inceleyip,bu gerçekleri tespit edip, sorgulamamız lazım.Son olarak Orduspor taraftarına vecamiamıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?Öncelikle bu röportaj için teşekkürlerimi sunuyorum. Görevimiz üç yıl boyunca Ordupor’a layıkıyla hizmet etmektir. Hedeflerimiz ortada ve bu hedeflere ulaşmak için taraftara çok ihtiyacımız var. Bu hedeflere yürürken iyi günlerimiz de olacak kötü günlerimizde. Bizden desteklerini esirgemesinler ve inansınlar ki başkanıyla, yönetimiyle, hocasıyla, oyuncularıyla, şehir içi dinamikleriyle, taraftarıyla bir bütün olduğumuz sürece bu şehir ve takım tüm zorlukların üstesinden gelebilecek ve özlenen başarılara ulaşabilecek güçtedir.“Son olarak Orduspor’un Süper Lig’de olmasının kıymetini bilelim. Çözüm odaklı olup, Ordupor için gerekli desteği verelim.” (Portre Dergisi 2013 sayısından)